Avustralya’nın en, dünyanın da sayılı zenginlerinden Tazmanyalı koleksiyoner ve bahis üstadı David Walsh, imparatorluğunun ilan-ı aşkı niteliğinde bir yapı için yaşayan en pahalı sanatçılarla anlaştı. 2011 yılında memleketi Tasmania’nın karadan ulaşımı bulunmayan bir sahil şeridine açtığı MONA (Museum of Old and New Art) müzesinin yanına şimdi de devasa bir otel ve yaşam kompleksi açacağını duyurdu.
Güncel sanattan kopmayan Walsh, nadir eserlerle dolu devasa bir kütüphane, 176 kişilik lüks konaklama, 1075 kişilik konser salonu yetmezmiş gibi, Marina Abramovic ve James Turrell’in otelin spa merkezini tasarlayacağı açıklandı. Avsutralya basını David Walsh’ı gerek yaptığı evlilik gerekse hal ve gidişatı itibariyle “Trump”a benzetiyor ancak Abramovic ve Turrell’in spa merkezini tasarlayacak olmasına da kimse kayıtsız kalamıyor elbette. (Bizde de yapılabilir böyle şeyler ama pardon Burj al Babas varken kim ne yapsın Abramovic’in tasarladığı spayı. Hamam tasarlasa? Termal otel şey yapsalar olmaz mı? ya da hatta Pamukkale’yi bu iki sanatçı baştan aşağı yeniden tasarlasa? Neyse, neticede aynı suda iki defa yıkanılmaz.)
Bu arada James Turrel, 70’lerin hızlı abilerinden, land art akımının hatırı sayılır temsilcilerinden biri. Ki kendisini en son Arizona çölündeki yıllar evvel başlayıp da yarım bıraktığı volkanik krater işini tamamlayabilmek üzere inşaat devi SkyStone ve Kanye West’ten aldığı 200 milyon dolarlık yatırım ile anmıştık. Marina Abramovic’i şu kadarcık içerikte anlatabilir miyim emin değilim ama Turrell çarpı dokuz gibi bir hacmi var ama bunun yanında, adının Pizza Gate skandalına karıştığı buna rağmen hakkındaki iddialara dair “proper” yani “makul” bir yanıt vermediğini de bir türlü unutamıyorum.
Projenin adı MoTown (çok yaratıcı!!!) olacak. Fakat kütüphanesinin çizimini bir görmenizi isterim, bu yüzden de aşağı ekliyorum.