hep cennet

Biliyorum, hep cennetten bahsedemezdik.
Topraktan yoğrulmuş bir adam,
kaburgadan yapılmış bir kadın.
Bir aşçının mutfağından çıkmış gibi bunlar,
bir şeyler pişiyor,
pişenler sıcak,
içeriden kokuyor,
kokusu burnumuza geliyor,
burnumuzu da zaten bizzat kendisi yapmıştı.

bir çelik benim bacağıma,
bir çomak seninkine
acılar birbirine tutunuyor zamanla,
evde oturuyoruz, hiç yağmur yağmıyor
hiçbir şey yağmıyor.
sokağa çıktığımızda tufan.

cennet filan değil, boylu poslu bir park,
aramızdaki.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s