çukuru

latika kendi şarkısını mırıldanıyor
bir kolum çok fakir benim, latika ona kendi ülkesinden su getiriyor, içiriyor,
hangisi olduğunu söylemeyeceğim sana.
fakirlikle baş etmenin birçok yolu var canım, yaz sonu, sonbahar başı filandı, bir rüzgarın içinden yakalayıverdim seni. suya atlarken kolluklarını takmadığını fark eden çocuk telaşı benimki, iş ki nefes almayı unutmasın. onu da unuttuğum oldu, olsun. nedir bu böyle, nedir bu böyle gelişin senin?
*
‘her şey yolunda’ diye yalan söyleyen arkadaşlarım var benim, öpe öpe bitiremem.
çukurumun ucundan ortasına koştum, çöke çöke.
çukur, başka bir yere düşebilmek için bahanesi hayatımızın.
bilmiyorum neden, kolluklarını unutmak gibi bir seçeneğin hiç sunulmadığı bir ikinci gençlikten sesleniyorum sana.
çocukluğum böyle değildi, ilk gençliğim de böyle değildi.
bir şey diri tutuyor beni bu mevsimde, bir şey aç bırakıyor.
*
kollarımı miras bırakıp, gideceğim hayatlarınızdan…
bir türlü gidemediğim yerlere, latika’nın köyüne filan.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s