Sokağın başındaki manavdan aldık, her şeyi az az getiriyor diye.
Gerçek salatalık, gerçek.
Gerçek çilek, gerçek.
Gerçek biber, gerçek.
Belledik, hepimiz oradan alışveriş yapıyoruz artık.
Şişli’de esnafın içinde tuttuklarım ve hiç tutmadıklarım var.
Dükkanının önünden geçerken selam verdiklerim, kötü bir bakış attıklarım ve de hiç oralı olmadıklarım.
İyi kötü bir hukukumuz olmuş işte, ondan.
Yine de hiçbir manav, hiçbir kasap, hiçbir fırın kapansın istemem ben doğrusu.
Şişli’de yürüyorum ya hani ben her gün bir o tarafa, bir bu tarafa, yaz-kış mavi şortlu, beyaz bandanalı bir adam da yürüyor öyle. ‘Zararsız deli’ymiş, pasajın kasabı öyle dedi. İnsanların delilikleri üstüme üstüme geliyor, ben başka bir semtte buluyorum sonra kendimi. Delilik lüks tüketime giriyor, biliyorum.
*
Hah ne diyordum, hint inciri diyordum, bu defa annemle dönerken eve, önce ben gördüm. Önce gören olmanın duygusu nedir? Gurur mu, mutluluk mu, sevinç mi, kibir mi, endişe mi? Hepsi.
Önce ben gördüm.
önce ben sordum.
önce ben sevdim.
önce ben gittim.
çok faydalı hint inciri işte tüm bunlara iyi geliyor. Annem adama direk ‘Nereden bunlar?’ diye sordu, ‘Adana’ deyince adam, annem bir an geçmişte kendi ellerine batan dikenleri anımsamış olacak ki, duraksadı. Bir insan hep güzel hatıralara dönemez, manav da artık anlamalı bunu.
*
Bu aralar hiçbir şeyin tadı olmadığını söylüyor ayrı ayrı herkes.
hint incirimizin çekirdekleri çok sert, çiğnenmiyor.
zaten direk yutun diyor internette de. direk yutunca, çekirdeklerin orta ve uzun vadeli görevleri oluyormuş vücutta. İşte şekerdi, kolesteroldü filan.
Ama kimsenin iyileşesi yok.
Herkesin başka bir yeri ağrıyor.
Bu şehirde toplu intiharlar olmasından korkuyorum artık.
Biri elini uzatsa öbürü hayır demeyecek.
Biri atlasa, öbürleri peşinden gidecek, düşünmeden.
Veba gibi, cüzzam gibi bişi bu, hem de ne…
Salgınımız nev-i şahsına münhasır.
İçimizi hint incirlerine döküp, dikeni birbirimizin eline batırıp, çekiliyoruz kenara.
Masamda bir bardak su hazırda bekliyor, biliyorum, hepimizin masasında bekliyor o su.
Bizi ya bir şeylerden kurtaracak, ya da…
Merhaba,
Hint inciri, frenk yemişi, kaynana dili ve Babutsa, hepsi aynı meyvenin farklı bölgelerdeki isimleri…
Biz Agrotalya olarak doğada yetişen bu meyveyi ulusal zincir marketlerde satıyoruz. Ancak az bilindiği için maalesef talep de çok az…
Seneye umarım daha çok kişiye ulaşabiliriz.
Sevgi ve saygılarımla,
Serdar Şahin
Agrotalya Tarım Gıda Tic. Ltd. Şti.
Satış Müdürü
serdar@agrotalya.com
harikasiniz..
onca çekirdek sıkıntıları da söküp atar mı?
atsa keşke…